11 Temmuz 2013 Perşembe

41,5

Buçuklu hissettim hep, arada bir ayakkabı numarası gibi. 41 sıkar,42 bol gelir. Beğenirsin bu istediğim dersin ama 41 dir, sıkar. Aynı modelin 42 si çıkar bir yerlerden. Bol gelir. Ortapedik kalıp al koy içine be arkadaş. Ama olmuyor. Bir şekilde yamalı,yapay oluyor yine. Ya sığmıyorsun yada bol geliyor. 
Çözümü öle yada böyle olan bu durumu ruhunuzda yaşadığınızda cevapsız kalıyorsunuz. Buçuk kalmak yarıda arada kalmak yalnızlık oluyor kendi içerisinde. Yazılarda,şiirlerde,filmlerde aşkı, sevgiyi, şefkati, acıyı yada hüznü tam görürsünüz. Tam aşklar,tam ayrılıklar yada ölüm tam. Öyle olsun istediğimiz için mi hayranlıkla seyrederiz kendimizden kırıntılar bulduğumuz film karelerini. Keşke mi diyoruz acaba. 
Farklı olma istemiyle herkesden ayrı düşünmeye çalışmak, okuduğun yazıların tersini de düşünerek her haberde, her tarihde, her makalede olayın içine kendini de sokarak, ben olsaydım ne yapardım diye düşünmek. Vicdan muhasebesi yapmak. Okudukça beklentilerin değişiyor insanlardan. Söylemler, yorumlar , kavgalar, laf sokmalar içerisinde basitlik kokuyor burnuna burnuna. Sinirleniyorsun bu yüzden, bumudur bu konudaki yorumun, bu laf bunun için söylenirmi, değermi. Ayrılıyorsun etrafından, yalnız kalıyorsun. Bazen öyle bir hale geliyorsun ki, boşvermişçi olmak istiyorsun. Yalnızlık zor geliyor. Uyumlu ol be arkadaş, söyleyeceğin şey basit"haklısın". 
Ama zehri girmiştir bir kere düşünme isteğinin damarlarına. kışkırtır içinden seni sinsi sinsi. Teslim olursun. Yalnız olmak zor, kolayını anla artık be arkadaş.

Karışık Tost


Yazmak isterdi parmaklarım hep. Anfide istatistik dersinde tahta sıranın üstüne 0,5 kalem ucuyla kazıdığım 4 kıta , şiir hikaye arası cümleler dizisi, oturabildiğimde aynı sıraya, bir dönem boyu mutlu etmişti beni, sanırım gururla karışık bir duyguydu bu. Sonraki dönemlerde kaybettim sıramı, özledim. Pişmanlıklarımdan biri oldu sıradakini kağıda dökmemem. Pişmanlıklarımdan özlediklerimden biri oldu.

Kendime yazdım hep. Ben o yüzden rahattım, nedensiz sansürlerden, duygusal efendilikten, imla hatalarıyla mücadeleden kurtulma yoluydu tabiki bu. Buradada aynen böyle olucak. Amfideki o sıra, buğulu yurt camı, bu blog olucak artık. Belkilerden yola çıkmış yazılar dizisi olucak belki, belkide ilk yazım, son olucak. Ama belliki belkileri çok olucak......